Ayten Kerimova
Köşe Yazarı
Ayten Kerimova
 

COP-29

  Bakü'de COP29 Konferansına katılmak benim için olağanüstü bir deneyimdi. Dünyanın farklı yerlerinden insanlarla küresel iklim sorunlarına ilişkin tartışmalara katılmak hem öğretici hem de ilham vericiydi. COP29 gibi bir etkinliğin 2024 yılında Bakü'de düzenlenmesi Azerbaycan için çok önemli. Bu etkinlik, Azerbaycan'ın iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası platformlardaki konumunu güçlendirmek ve küresel meselelere katılımını genişletmek için büyük bir fırsat sunuyor. Azerbaycan'ın böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapması, iklim değişikliğine olan bağlılığımızı ve yenilenebilir enerji potansiyelini ortaya koyması açısından önem taşıyor. Tartışmalarda ülkemizin "yeşil ekonomisi" ve yenilenebilir enerjiye yönelik hedefleri ilgi odağındaydı. Ülkemiz iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çeşitli girişimler yürütüyor. Azerbaycan, karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar %40 oranında azaltmayı hedefleyen ulusal düzeyde belirlenmiş katkılarını sunmuş ve aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini de öncelik haline getirmiştir. Özellikle Karabağ ve Doğu Zengezur bölgelerinin "yeşil enerji bölgesi" olarak ilan edilmesi ve bu alanlarda yenilenebilir enerji projelerinin uygulanması dikkatleri üzerine çekiyor. Azerbaycan, petrol ve gaz sektörünün yanı sıra enerji verimliliğinin artırılması ve atık yönetiminin geliştirilmesine de odaklanıyor. Temel beklentilerimden biri ülkelerin daha kararlı yükümlülükler kabul etmesidir. Bu, karbon emisyonlarını azaltacak daha somut plan ve programların geliştirilmesini içermelidir. Bana göre gelişmiş ülkeler daha fazla sorumluluk almalı, iklim fonuna yönelik mali kaynakları artırmalı ve gelişmekte olan ülkelere teknolojik destek sağlamalıdır. Aynı zamanda iklime dayanıklı altyapıların oluşturulması için ve uyum sürecine daha fazla kaynak ayrılması gerekiyor. Rehabilitasyon mekanizmalarının güçlendirilmesi, özellikle küçük ada devletleri ve gelişmekte olan ülkeler için en önemli önceliktir. COP29'un aynı zamanda eğitim ve farkındalık yoluyla iklim değişikliğinin insan hayatı üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlayan bir platform haline geleceğini düşünüyorum. Konferansa katılırken hem tartışmalardan hem de sunulan projelerden çok şey öğrendim. Genel olarak COP29'a katılmak benim için hem kişisel hem de profesyonel açıdan çok faydalı oldu.
Ekleme Tarihi: 26 Kasım 2024 - Salı
Ayten Kerimova

COP-29

 


Bakü'de COP29 Konferansına katılmak benim için olağanüstü bir deneyimdi.

Dünyanın farklı yerlerinden insanlarla küresel iklim sorunlarına ilişkin tartışmalara katılmak hem öğretici hem de ilham vericiydi.

COP29 gibi bir etkinliğin 2024 yılında Bakü'de düzenlenmesi Azerbaycan için çok önemli.

Bu etkinlik, Azerbaycan'ın iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası platformlardaki konumunu güçlendirmek ve küresel meselelere katılımını genişletmek için büyük bir fırsat sunuyor.

Azerbaycan'ın böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapması, iklim değişikliğine olan bağlılığımızı ve yenilenebilir enerji potansiyelini ortaya koyması açısından önem taşıyor.

Tartışmalarda ülkemizin "yeşil ekonomisi" ve yenilenebilir enerjiye yönelik hedefleri ilgi odağındaydı. Ülkemiz iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çeşitli girişimler yürütüyor.

Azerbaycan, karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar %40 oranında azaltmayı hedefleyen ulusal düzeyde belirlenmiş katkılarını sunmuş ve aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini de öncelik haline getirmiştir.

Özellikle Karabağ ve Doğu Zengezur bölgelerinin "yeşil enerji bölgesi" olarak ilan edilmesi ve bu alanlarda yenilenebilir enerji projelerinin uygulanması dikkatleri üzerine çekiyor.

Azerbaycan, petrol ve gaz sektörünün yanı sıra enerji verimliliğinin artırılması ve atık yönetiminin geliştirilmesine de odaklanıyor.

Temel beklentilerimden biri ülkelerin daha kararlı yükümlülükler kabul etmesidir.

Bu, karbon emisyonlarını azaltacak daha somut plan ve programların geliştirilmesini içermelidir. Bana göre gelişmiş ülkeler daha fazla sorumluluk almalı, iklim fonuna yönelik mali kaynakları artırmalı ve gelişmekte olan ülkelere teknolojik destek sağlamalıdır.

Aynı zamanda iklime dayanıklı altyapıların oluşturulması için ve uyum sürecine daha fazla kaynak ayrılması gerekiyor.

Rehabilitasyon mekanizmalarının güçlendirilmesi, özellikle küçük ada devletleri ve gelişmekte olan ülkeler için en önemli önceliktir.

COP29'un aynı zamanda eğitim ve farkındalık yoluyla iklim değişikliğinin insan hayatı üzerindeki etkilerini azaltmayı amaçlayan bir platform haline geleceğini düşünüyorum.

Konferansa katılırken hem tartışmalardan hem de sunulan projelerden çok şey öğrendim. Genel olarak COP29'a katılmak benim için hem kişisel hem de profesyonel açıdan çok faydalı oldu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.