Erillik, maskülen bir enerjidir.  Erillik, toplumda hareketi, mantığı, gücü, hedef odaklı ve vericiliği temsil eder. Maskülen enerjiye sahip kişiler, problemleri çözmekte, karar vermekte ve sosyal hayatı aktif değerlendirmede büyük rol oynar.  Maskülen enerjiye sahip olan kişiler; aktif bir şekilde harekete geçmeyi, mantık ve analizin güncelde olmasını, koruyuculuğu ve başarı ile beraber rekabeti çok sever. Verme dengesi, genelde eril enerjiye ait bir durumdur ve korumacılığı, paylaşımcılığı, liderliği ve yönlendirmeyi, alma-verme dengesindeki verme dengesinde görürüz.  Verme dengesine sahip olan kişiler; elindeki bilgileri ya da eşyaları paylaşmayı, birine destek olmayı ve birilerini korumayı severler.  Dişillik, feminen bir enerjidir.  Dişil enerjide, sezgi, şefkat, duygusallık ve özveri görülür.  Feminen enerjiye sahip olan kişilerde; fazla olmasa da içe kapanıklık, anlayışlı ve besleyici olma durumu söz konusudur.  Feminen enerjiye sahip olan bireylerde; duruma uyum sağlama, insanlarla duygusal bağ kurma, şefkatli ve destekleyici olma durumları aktiftir.  Alma dengesi, genelde dişil enerjiye ait bir durumdur ve açık olmayı, kabul etmeyi, dinlemeyi ve destek almayı içerir.  Alma dengesi, ne kadar destek, sevgi ve bilgi alabileceğimizi belirlediği için kendi ihtiyaçlarımızı biliriz ve bu ihtiyaçları karşılamamız için başkalarından yardım alma ihtiyacı hissederiz.  Alma – verme dengesi, erillik ve dişillik enerjileri arasında denge kurmak demektir.  Hayatımızın her noktasında, sağlıklı, tatmin edici ve mutlu ilişkiler için, bu alma – verme dengesini iyi ayarlamak önemlidir.  Peki bu dengeyi nasıl doğru ayarlarız? Erillik ve dişillikteki maddelerde eksikleri ve fazlalıkları fark edip, o dengeyi nötrlemek.  Kendi ihtiyaçlarınızı bilmek ve o ihtiyaçlarınızı karşılamak önemlidir.  İnsan iletişimleriniz sağlıklı olmalı.  Duygularınızı ve düşüncelerinizi asla bastırmayın ve bu duygu ve düşüncelerinizi karşı tarafa anlatırken, o tarafı da dinlemeyi unutmayın. Sınırlarınızı gözden geçirin. İlişkide sürekli verici ya da sürekli alıcı olmak ilişkiyi zedeleyebilir.  Bu yüzden alma verme dengenizde sınırlarınız olsun. Alma – verme dengesi iyi olan insanlar, daha sağlıklı ilişki kurabilirler, ilişkide daha tatmin edici olur ve sınırları olan bir ilişki olur.  Saydığım maddeleri de baz alırsak, alma – verme dengesi iyi olan ilişkilerde; kişilerin ihtiyaçlarını iyi olması, gösterilmesi gereken duyguların gösterilmesi, birbirleriyle kurdukları iletişim şekillerinin sağlıklı olması, birbirlerine saygılı olmaları, her konuda destekleyici, çözüm odaklı ve anlayışlı olmaları söz konusudur.  Bu yüzden alma – verme dengemize çok dikkat etmemiz ve bir kez daha gözden geçirmemiz gerekir.