PSK.DAN. GÜLAY DİNÇ
Köşe Yazarı
PSK.DAN. GÜLAY DİNÇ
 

AKILLI TELEFONLA ÇOCUK BÜYÜTMENİN BEDELİ

İnternet, keşfedildiği günden itibaren sınırsız bilgi kaynaklarına ulaşmayı sağlayan yeni bir iletişim ortamı sağlamıştır.   Salgın nedeniyle de internet kullanımı dünya çapında büyük ölçüde arttı.  Salgın nedeniyle okullar, cafe, restoran ve spor alanları gibi mekânların kapatılmasıyla eğitim faaliyetleri ve sosyal hayat internet üzerinden yürütülmeye başlandı. Çünkü insanların başka çaresi kalmamıştı. Salgın dönemindeki bu zaruri durum, sınırsızca internet, tablet ve telefon kullanımını çocukların hayatında o kadar NORMALLEŞTİRDİ ki yaşamın bir parçasıymış gibi günlük yaşantımıza sızdı. Salgın bitti ama çocukların ve yetişkinlerin ekran kullanımı asla azalmadı, eskiye dönüş olmadı. Aksine çığ gibi büyüyerek ekran karşısında geçirilen saatler arttıkça arttı. Ekran karşısında bir saat geçiren üç saate çıkardı, üç saat geçiren beş saate, beş saat geçiren on saate derken sınır koymak imkânsızmış gibi olmaya başladı. İnternet ve ekran kullanımını çözümsüz kılan yaklaşımın birkaç nedeni var:  1- Herkes bakıyor! Ekran kullanımını “NORMALLEŞTİREN” en tehlikeli savunma bu!  2- Ben çok fazla bakmıyorum zaten! İhtiyaç dışında ekran kullanan herkes maalesef çok bakıyor.  3- Çocuğumun neye baktığını biliyorum!  Anne babalar bunu asla bilmiyor. Bildikleri sadece devede kulak! 4- İstesem hemen bırakırım!  Ekran kullanımı belirli bir rutinden sonra bağımlılığa dönüştüğü için bırakmak düşünüldüğü kadar basit olmayabilir. Ancak ciddi bir çabayla bırakmak tabi ki mümkün.    Ekran bağımlılığı sinsice evlerimize gireli çoook uzun zaman oldu.  Derslerine çalışsın diye çocuğa tablet alındı, çocuk tableti ders dışında her şeyde kullandı, başarısı daha çok düştü.  Derslerinde başarılı diye karne hediyesi olarak çocuklara ve ergenlere akıllı telefon alındı, çocuklar dersi bıraktı akıllı telefona yöneldi ders başarısı düştü.  Bunun gibi nice örnek… Peki, anne babalar çocuklarının akıllı telefon kullanmalarını neden engellemiyor?  Çünkü bir kenara çekilmiş, yaramazlık yapmayan, anne babasından bir şey beklemeyen, sokağa çıkıp riske girmeyen çocukların anne babaya konforlu ve rahat bir gün sunduğu çok açık bir gerçek! Maalesef ki bu rahatlığın çocuk büyüdükçe ortaya çıkan bir bedeli olması kaçınılmazdır.  Aljomaa ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada, gençlerin %48’inin akıllı telefon bağımlısı olduğu tespit edilmiştir.  Çocukların akıllı telefonları iletişim amaçlı kullanmaktan ziyade, daha çok sosyal medya uygulamalarını kullanmak ve oyun oynamak için kullandıkları ortadadır.   Çocuklar ve gençler çok büyük risk altında. Çocuklar düzelmiyor çünkü ANNE BABALAR DEĞİŞMİYOR!Kimsede sihirli değnek yok, herkes kendi kapısının önünü süpürmek zorunda!  Depresyonun geçmişe göre çok fazla yaygınlaşmasının nedeni yalnızlık! Çocuklar ve gençler; çok rahat, samimi, mutlu, pozitif, iletişime açık, sosyal ve özgüvenli görünseler de iç dünyalarında çok yalnız ve mutsuz bir ruh halindeler. Evde ailesiyle yalnız, okulda sınıfta yalnız, sokakta yürürken yalnız! Şu anda büyümekte olan çocuklar, zamanlarının büyük çoğunluğunu ekranda ‘Yalnız’ geçirdikleri için büyüdüklerinde toplumdan daha soyutlanmış, amaçsız ve boşluk içinde yaşayacaklar ve neden olduğunu bilmedikleri bir varoluş kaygısı içinde debelenip duracaklar. Akıllı telefonla çocuk büyütmenin bedeli özetle:  1- Sosyal becerisi zayıf kalan, yalnız çocuklar. 2- Bozuk aile içi ilişki (anne-baba-çocuk iletişim çatışmaları) 3- Okula gitmek istemeyen, ders çalışmak istemeyen çocuklar 4- Akademik başarısı düşük çocuklar 5- Sorunlu davranışlara sahip çocuklar 6- Ergenler arasında depresyon ve intiharın artması 7- Sağlık sorunları (göz bozukluğu, omurga eğrilikleri, beslenme bozuklukları, obezite vs.) 8- Her şeyi önüne hazır bekleyen çocuklar ve gençler! Bazı olumsuz sonuçlar kısa vadede görünmez. Ekran maruziyetinin bize neler yaptığını çocuklar biraz büyüdüğünde, yıllar sonra anlayacağız maalesef! Esasen şimdi de kendiniz evlerinizde bu tarz küçük karşılaştırmalar yapabilirsiniz. Çocuğunuzu ve kendinizi ekrandan en az 3 hafta uzak tutarak öncesi-sonrası karşılaştırmaları yapabilirsiniz. Ben çalıştığım çocuklar üzerinde olumlu değişimleri çok daha kısa sürede görüyorum. Yeter ki anne babası işbirliğine açık olsun.
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2024 - Pazartesi
PSK.DAN. GÜLAY DİNÇ

AKILLI TELEFONLA ÇOCUK BÜYÜTMENİN BEDELİ

İnternet, keşfedildiği günden itibaren sınırsız bilgi kaynaklarına ulaşmayı sağlayan yeni bir iletişim ortamı sağlamıştır.
 
Salgın nedeniyle de internet kullanımı dünya çapında büyük ölçüde arttı

Salgın nedeniyle okullar, cafe, restoran ve spor alanları gibi mekânların kapatılmasıyla eğitim faaliyetleri ve sosyal hayat internet üzerinden yürütülmeye başlandı.

Çünkü insanların başka çaresi kalmamıştı. Salgın dönemindeki bu zaruri durum, sınırsızca internet, tablet ve telefon kullanımını çocukların hayatında o kadar NORMALLEŞTİRDİ ki yaşamın bir parçasıymış gibi günlük yaşantımıza sızdı. Salgın bitti ama çocukların ve yetişkinlerin ekran kullanımı asla azalmadı, eskiye dönüş olmadı.

Aksine çığ gibi büyüyerek ekran karşısında geçirilen saatler arttıkça arttı. Ekran karşısında bir saat geçiren üç saate çıkardı, üç saat geçiren beş saate, beş saat geçiren on saate derken sınır koymak imkânsızmış gibi olmaya başladı. İnternet ve ekran kullanımını çözümsüz kılan yaklaşımın birkaç nedeni var: 

1- Herkes bakıyor!

Ekran kullanımını “NORMALLEŞTİREN” en tehlikeli savunma bu! 

2- Ben çok fazla bakmıyorum zaten!

İhtiyaç dışında ekran kullanan herkes maalesef çok bakıyor. 

3- Çocuğumun neye baktığını biliyorum! 

Anne babalar bunu asla bilmiyor. Bildikleri sadece devede kulak!

4- İstesem hemen bırakırım! 

Ekran kullanımı belirli bir rutinden sonra bağımlılığa dönüştüğü için bırakmak düşünüldüğü kadar basit olmayabilir. Ancak ciddi bir çabayla bırakmak tabi ki mümkün. 

 

Ekran bağımlılığı sinsice evlerimize gireli çoook uzun zaman oldu. 

Derslerine çalışsın diye çocuğa tablet alındı, çocuk tableti ders dışında her şeyde kullandı, başarısı daha çok düştü. 

Derslerinde başarılı diye karne hediyesi olarak çocuklara ve ergenlere akıllı telefon alındı, çocuklar dersi bıraktı akıllı telefona yöneldi ders başarısı düştü. 

Bunun gibi nice örnek…

Peki, anne babalar çocuklarının akıllı telefon kullanmalarını neden engellemiyor? 

Çünkü bir kenara çekilmiş, yaramazlık yapmayan, anne babasından bir şey beklemeyen, sokağa çıkıp riske girmeyen çocukların anne babaya konforlu ve rahat bir gün sunduğu çok açık bir gerçek!

Maalesef ki bu rahatlığın çocuk büyüdükçe ortaya çıkan bir bedeli olması kaçınılmazdır. 

Aljomaa ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada, gençlerin %48’inin akıllı telefon bağımlısı olduğu tespit edilmiştir

Çocukların akıllı telefonları iletişim amaçlı kullanmaktan ziyade, daha çok sosyal medya uygulamalarını kullanmak ve oyun oynamak için kullandıkları ortadadır.  

Çocuklar ve gençler çok büyük risk altında. Çocuklar düzelmiyor çünkü ANNE BABALAR DEĞİŞMİYOR!Kimsede sihirli değnek yok, herkes kendi kapısının önünü süpürmek zorunda! 

Depresyonun geçmişe göre çok fazla yaygınlaşmasının nedeni yalnızlık! Çocuklar ve gençler; çok rahat, samimi, mutlu, pozitif, iletişime açık, sosyal ve özgüvenli görünseler de iç dünyalarında çok yalnız ve mutsuz bir ruh halindeler. Evde ailesiyle yalnız, okulda sınıfta yalnız, sokakta yürürken yalnız!

Şu anda büyümekte olan çocuklar, zamanlarının büyük çoğunluğunu ekranda ‘Yalnız’ geçirdikleri için büyüdüklerinde toplumdan daha soyutlanmış, amaçsız ve boşluk içinde yaşayacaklar ve neden olduğunu bilmedikleri bir varoluş kaygısı içinde debelenip duracaklar.

Akıllı telefonla çocuk büyütmenin bedeli özetle: 

1- Sosyal becerisi zayıf kalan, yalnız çocuklar.
2- Bozuk aile içi ilişki (anne-baba-çocuk iletişim çatışmaları)
3- Okula gitmek istemeyen, ders çalışmak istemeyen çocuklar
4- Akademik başarısı düşük çocuklar
5- Sorunlu davranışlara sahip çocuklar
6- Ergenler arasında depresyon ve intiharın artması
7- Sağlık sorunları (göz bozukluğu, omurga eğrilikleri, beslenme bozuklukları, obezite vs.)
8- Her şeyi önüne hazır bekleyen çocuklar ve gençler!


Bazı olumsuz sonuçlar kısa vadede görünmez. Ekran maruziyetinin bize neler yaptığını çocuklar biraz büyüdüğünde, yıllar sonra anlayacağız maalesef!

Esasen şimdi de kendiniz evlerinizde bu tarz küçük karşılaştırmalar yapabilirsiniz. Çocuğunuzu ve kendinizi ekrandan en az 3 hafta uzak tutarak öncesi-sonrası karşılaştırmaları yapabilirsiniz.

Ben çalıştığım çocuklar üzerinde olumlu değişimleri çok daha kısa sürede görüyorum. Yeter ki anne babası işbirliğine açık olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.