Psk.Nisa Özsoy
Köşe Yazarı
Psk.Nisa Özsoy
 

Bağlanma Stilimiz İlişkilerimizi Nasıl Etkiler?

Yaşadığınız ilişkilerde aynı döngüden kurtulamıyorsanız ve bir türlü doğru ilişkiyi bulamadığınızı düşünüyorsanız bunun sebebi bağlanma stiliniz olabilir. Hepimiz ilk ilişkilerimizi ebeveynlerimizden ya da bakım verenlerimizden öğreniriz. Kendi bağlanma stilimizin farkında olmak ilişki problemlerimizin kökenini bulmamıza yardımcı olacaktır. İhtiyaçları karşılanan ve kendini güvende hisseden çocuk ebeveynleri ile güvenli ve duygusal bağ kurmayı öğrenir. İnsan olarak hepimizin hayatta kalması için birbirimizle bağ kurmaya ihtiyacımız vardır.  Sağlıklı ve güvenli bağlar kurduğumuz zaman daha mutlu ve verimli bir hayat geçiririz.  Üç farklı temel bağlanma stili vardır: Güvenli bağlanma, Kaçıngan bağlanma ve Kaygılı bağlanma. Güvenli Bağlanma Çocukluğunuzda tüm ihtiyaçlarınız karşılanmış ise kendinizi güvende hissetmişseniz , ebeveynleriniz ihtiyaçlarınıza karşı özenli ve duyarlı ise güvenli bağlanma gerçekleşmiş olur. Bunun sonucunda kendinizi yakınlık ve samimiyet duygularında rahat hisseden biri oldunuz: Yakın ilişkileri devam ettirmeye çalışırsınız. Duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı kolaylıkla ifade edebilirsiniz. Kaçıngan Bağlanma Ebeveynleriniz muhtemelen uzak, soğuk ve tepkisizdi. Bunun sonucunda daha bağımsız ve kendine güvenen, değişken insanlara bağlanmak istemeyen biri oldunuz: Yakın ilişkiler size boğucu gelebilir ve bağımsızlığınızı tehdit edecek gibi gelebilir. Samimiyeti çok yoğun hissettiğinizde uzaklaşırsınız. Kendinize ayıracak daha çok zamana ihtiyaç duyarsınız. Bağlanmaya karşı koyabilirsiniz. Kaygılı Bağlanma Ebeveynleriniz ihtiyaçlarınızla ilgilenme konusunda tutarsızlık sergilediyse, bunun sonucunda, ihtiyaçlarınızın karşılanması için savaşan biri olmuş olabilirsiniz; Samimiyete ihtiyaç duyarsınız ve gösterilen samimiyet hiçbir zaman size yeterli gelmez. Partnerinizin sizi gerçekten sevip sevmediğini veya kendinizin sevilecek biri olup olmadığınızı sık sık sorgularsınız. Kaygılı bağlanma ‘muhtaç’ ya da ‘yapışkan’ olarak tanımlanabilir. Partnerinizden umutsuzca güvenlik ve ilgi ararsınız ama çoğunlukla bu onu uzaklaştırabilir. Bağlanma Stili Neden Önemli? Bağlanma teorisi, anneler ve bebeklerin çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır fakat şimdi fark ediyoruz ki bağlanma stilimiz yetişkin romantik ilişkilerimizde de rol oynuyor.  Ebeveyn-çocuk bağlanması, duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanacağı  konusunda partnerlerimize güvenme yeteneğimize zemin hazırlar. Bağlanma biçimimizi, kendimiz hakkındaki inançlarımıza kanıt bulma umuduyla yeni insanlarla defalarca deneriz. Bu durum sıklıkla aynı ilişki düzenlerine saplanmış hissetmenizin sebebidir. Örneğin, çoğu kaygılı bağlanan kişi, onlara hiçbir zaman yeterli yakınlık ve güven vermiyor gibi görünen kaçıngan bağlanan kişilerle ilişki kurar veya evlenir.  Bu durum kaygılı bağlanan kişilerin terk edilme korkularını ve kusurlu ya da sevilmeyen biri oldukları inancını doğrular. Bağlanma stilinizi anlamak, sadece size ebeveynlerinizle olan ilişkiniz ve çocukken hissettikleriniz hakkında içgörü sağladığı için değil, yetişkin ilişkilerinizdeki problemlerinizi anlamanıza yardımcı olduğu için de faydalıdır.  Sonuç olarak, bağlanma stilinizi anlamak, daha tatmin edici ilişkilere sahip olmanız için ne yönde değişebileceğinizi anlamanıza yardımcı olur. Diğer bir deyişle bağlanma stilinizi anlamak,  sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak ‘doğru’ partneri seçmek, sağlıklı ve güvenli bir bağ, bir ilişki biçimi geliştirmekle ilgilidir. Umarım bu yazı bağlanma stilinizi ve onun ilişkilerinizi nasıl etkilediğini anlamanıza biraz ışık tutmuştur.  Değişmek için kendinize meydan okumaya karar verirseniz, kendinize karşı sabırlı ve nazik olun.
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2024 - Salı
Psk.Nisa Özsoy

Bağlanma Stilimiz İlişkilerimizi Nasıl Etkiler?

Yaşadığınız ilişkilerde aynı döngüden kurtulamıyorsanız ve bir türlü doğru ilişkiyi bulamadığınızı düşünüyorsanız bunun sebebi bağlanma stiliniz olabilir.

Hepimiz ilk ilişkilerimizi ebeveynlerimizden ya da bakım verenlerimizden öğreniriz. Kendi bağlanma stilimizin farkında olmak ilişki problemlerimizin kökenini bulmamıza yardımcı olacaktır.

İhtiyaçları karşılanan ve kendini güvende hisseden çocuk ebeveynleri ile güvenli ve duygusal bağ kurmayı öğrenir.

İnsan olarak hepimizin hayatta kalması için birbirimizle bağ kurmaya ihtiyacımız vardır. 

Sağlıklı ve güvenli bağlar kurduğumuz zaman daha mutlu ve verimli bir hayat geçiririz. 

Üç farklı temel bağlanma stili vardır: Güvenli bağlanma, Kaçıngan bağlanma ve Kaygılı bağlanma.

Güvenli Bağlanma

Çocukluğunuzda tüm ihtiyaçlarınız karşılanmış ise kendinizi güvende hissetmişseniz , ebeveynleriniz ihtiyaçlarınıza karşı özenli ve duyarlı ise güvenli bağlanma gerçekleşmiş olur.

Bunun sonucunda kendinizi yakınlık ve samimiyet duygularında rahat hisseden biri oldunuz:

Yakın ilişkileri devam ettirmeye çalışırsınız.
Duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı kolaylıkla ifade edebilirsiniz.

Kaçıngan Bağlanma

Ebeveynleriniz muhtemelen uzak, soğuk ve tepkisizdi. Bunun sonucunda daha bağımsız ve kendine güvenen, değişken insanlara bağlanmak istemeyen biri oldunuz:

Yakın ilişkiler size boğucu gelebilir ve bağımsızlığınızı tehdit edecek gibi gelebilir.

Samimiyeti çok yoğun hissettiğinizde uzaklaşırsınız.

Kendinize ayıracak daha çok zamana ihtiyaç duyarsınız.
Bağlanmaya karşı koyabilirsiniz.
Kaygılı Bağlanma

Ebeveynleriniz ihtiyaçlarınızla ilgilenme konusunda tutarsızlık sergilediyse, bunun sonucunda, ihtiyaçlarınızın karşılanması için savaşan biri olmuş olabilirsiniz;

Samimiyete ihtiyaç duyarsınız ve gösterilen samimiyet hiçbir zaman size yeterli gelmez.
Partnerinizin sizi gerçekten sevip sevmediğini veya kendinizin sevilecek biri olup olmadığınızı sık sık sorgularsınız.

Kaygılı bağlanma ‘muhtaç’ ya da ‘yapışkan’ olarak tanımlanabilir.
Partnerinizden umutsuzca güvenlik ve ilgi ararsınız ama çoğunlukla bu onu uzaklaştırabilir.

Bağlanma Stili Neden Önemli?

Bağlanma teorisi, anneler ve bebeklerin çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır fakat şimdi fark ediyoruz ki bağlanma stilimiz yetişkin romantik ilişkilerimizde de rol oynuyor.

 Ebeveyn-çocuk bağlanması, duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanacağı  konusunda partnerlerimize güvenme yeteneğimize zemin hazırlar.

Bağlanma biçimimizi, kendimiz hakkındaki inançlarımıza kanıt bulma umuduyla yeni insanlarla defalarca deneriz.

Bu durum sıklıkla aynı ilişki düzenlerine saplanmış hissetmenizin sebebidir. Örneğin, çoğu kaygılı bağlanan kişi, onlara hiçbir zaman yeterli yakınlık ve güven vermiyor gibi görünen kaçıngan bağlanan kişilerle ilişki kurar veya evlenir. 

Bu durum kaygılı bağlanan kişilerin terk edilme korkularını ve kusurlu ya da sevilmeyen biri oldukları inancını doğrular.

Bağlanma stilinizi anlamak, sadece size ebeveynlerinizle olan ilişkiniz ve çocukken hissettikleriniz hakkında içgörü sağladığı için değil, yetişkin ilişkilerinizdeki problemlerinizi anlamanıza yardımcı olduğu için de faydalıdır. 

Sonuç olarak, bağlanma stilinizi anlamak, daha tatmin edici ilişkilere sahip olmanız için ne yönde değişebileceğinizi anlamanıza yardımcı olur. Diğer bir deyişle bağlanma stilinizi anlamak,  sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak ‘doğru’ partneri seçmek, sağlıklı ve güvenli bir bağ, bir ilişki biçimi geliştirmekle ilgilidir.

Umarım bu yazı bağlanma stilinizi ve onun ilişkilerinizi nasıl etkilediğini anlamanıza biraz ışık tutmuştur.

 Değişmek için kendinize meydan okumaya karar verirseniz, kendinize karşı sabırlı ve nazik olun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.