Birçok insanın içinde sessizce yankılanan bir düşünce vardır: “Yetersizim.”
İster iş hayatında, ister özel yaşamda olsun, bu duygu kişiyi sürekli olarak sınırlandırır, başarılarını küçümsemeye ve hatalarını büyütmeye iter.
Yetersizlik duygusu çoğu zaman çocukluk deneyimlerinden veya eleştirel aile ortamlarından kaynaklanır.
Jeffrey Young’ın Şema Terapi modeline göre, bu gibi düşünceler “Yetersizlik Şeması” olarak adlandırılır ve bireyin kendi potansiyeline güvenini kaybetmesine neden olur.
Bu şemaya sahip kişiler, kendilerini değersiz veya yetersiz hisseder, başkalarının onları takdir etmediğine inanır ve başarıya ulaşma çabalarında daima kendilerini engellerler.
Peki, bu içsel eleştiriyle nasıl başa çıkabiliriz?
Öncelikle, kendimizi bu düşüncelerden ayırmak için farkındalık geliştirmemiz gerekir.
Otomatik bir şekilde zihnimizde beliren “yetersizim” düşüncesini yakalamak, onun altında yatan sebepleri anlamakla mümkündür.
Bu düşüncelerin kökenini fark ettikçe, kendimize daha objektif ve şefkatli bakma fırsatı doğar. İkinci olarak, başarısızlıkları büyütmek yerine, küçük de olsa başarılarımızı takdir etmeyi öğrenmeliyiz.
Bu, bir yetersizlik şemasıyla mücadelede en etkili yollardan biridir.
Aynı zamanda, çevremizde destekleyici bir ilişki ağı kurmak önemlidir.
Araştırmalar, kişinin kendini yetersiz hissettiğinde pozitif sosyal destek almasının, bu duyguları hafifletmede etkili olduğunu göstermektedir .
Günlük hayatta kendimize ve başarılarımıza adil bir gözle bakabilmek için yeni bir bakış açısı kazanmak, bizi bu hislerin gölgesinden çıkarabilir.
Kaynakça: 1. Atalay, T. (2012). Şema Terapi: Hayatı Yeniden Keşfedin. İstanbul: Psikonet Yayınları.
2. Doğan, T. (2005). Ergenlerde Yetersizlik Şeması ve Benlik Saygısı Arasındaki İlişki.
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 23(3), 25-34.
3. Kuru, H., & Ak, T. (2015). Klinik Psikolojide Şema Terapi Yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık