Hayatın en güzel hediyelerinden biri, anne babamızın varlığıdır. Onlar, bizleri hayata hazırlayan, sevgileriyle büyüten, bazen sözleriyle, bazen de sessizlikleriyle bizlere yol gösteren ilk öğretmenlerimizdir. Ancak modern hayatın yoğun temposunda, onların kıymetini gerektiği gibi anlayabiliyor muyuz? Anne babaya iyilik etmek, aslında sadece bir ahlaki sorumluluk değil, bir evlat borcudur.
Anne babaya iyilik etmek, onları maddi olarak desteklemekten çok daha fazlasıdır. Onların gönlünü hoş tutmak, sevgimizi hissettirmek, ihtiyaç duydukları anda yanlarında olmak, en kıymetli iyiliklerdendir. Bir fincan çay eşliğinde sohbet etmek, geçmiş günleri yad etmek, bazen onlara yalnızca "Nasılsın?" diye sormak bile büyük bir anlam taşır. Çünkü sevgiyle yapılan küçük bir davranış, bazen dünyalara bedel olabilir.
Kur’an-ı Kerim’de, anne babaya iyilik etmenin önemi açıkça belirtilmiştir: "Rabbin, yalnız Kendisine ibadet etmenizi ve anne babaya iyi davranmanızı emretti..." (İsra, 23). Bu ayet, anne babaya gösterilmesi gereken saygı ve sevginin, bir ibadet gibi değerli olduğunu bizlere hatırlatır.
Ne yazık ki, günümüzde birçok insan, anne babasına gereken önemi göstermekte ihmalkar davranabiliyor. Yaşlanmış bir çift gözün, evladından gelecek bir telefonla nasıl ışıldayacağını unutmamak gerek. Onların dualarını almak, sadece dünyada değil, ahirette de bize rahmet kapılarını açar.
Anne babamıza iyilik etmek için her zaman büyük şeyler yapmamıza gerek yok. Küçük bir gülümseme, içten bir teşekkür, sıkça yapılan ziyaretler, onlara değerli olduklarını hissettirir. Unutmayalım, bir gün bizler de onların yerinde olacağız. O gün geldiğinde, bugünkü davranışlarımızın yankısını duyacağız.
Anne babaya iyilik etmek, hem bir insanlık görevi hem de ruhumuzun huzur bulacağı bir erdemdir. Hayatın kısa olduğunu ve sevdiklerimize yeterince zaman ayırmamız gerektiğini unutmayalım. Çünkü onlar, bugün burada ama yarın belki olmayabilirler. Onları, sevgiyle ve saygıyla hatırlayarak yaşatalım.