Uzm. Psk.Dan. Eylül Esra Aksoy
Köşe Yazarı
Uzm. Psk.Dan. Eylül Esra Aksoy
 

"Zamanı Yavaşlatmak: Anda Kalmanın Gücü ve Psikolojik Faydaları"

Hayatın her geçen gün biraz daha hızlandığı bu dönemde, hepimiz bir noktada aynı soruyu soruyoruz: "Nereye yetişiyoruz?" Teknoloji, iş, sosyal medya derken zaman, sanki elimizden kayıp gidiyor. Hızla bir yerlere ulaşma çabası içinde, birçoğumuz anı yaşamayı unuttuk. Oysa belki de yapmak gereken en önemli şey, sadece durup “şu an”ı yaşamak. Anda kalmak, yalnızca bir felsefi öğreti değil, ruhsal sağlığımıza doğrudan etki eden güçlü bir alışkanlık. Zihnimiz sürekli geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygılarıyla doluyken, sadece şu anı hissederek, yaşamı daha derinlemesine deneyimleyebiliriz. Yavaşlamak da buna benzer bir içsel dönüşümü beraberinde getiriyor. Hızla koşarken, yaşamın küçük güzelliklerini kaçırdığımızı fark etmiyoruz. Biraz durmak, adımlarımızı yavaşlatmak, sadece etrafımıza bakmak, zihinsel sağlığımız üzerinde güçlü bir iyileştirici etki yaratabiliyor. Yavaşlamak, zihnin sürekli koşan motorunu biraz dinlendirmek, kalbimizi sakinleştirmek demek. Bu, sadece bedenen değil, ruhsal olarak da bir rahatlama hali. Gözlerimizi biraz aralayıp, bir anlığına bile olsa etrafımızdaki dünyayı fark etmek, zihnimizdeki karmaşayı hafifletiyor, stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmamıza yardımcı oluyor. Psikolojik olarak, anda kalmak ve yavaşlamak, stresin ve kaygının büyük bir düşmanı. Sürekli gelecek kaygısıyla yaşamak ya da geçmişin gölgesinde kalmak, zihnimizi yoruyor ve bizi tükenmiş hissettiriyor. Oysa her anı farkında ve bilinçli bir şekilde yaşamak, kaygıyı azaltıyor ve zihinsel berraklık sağlıyor. İnsan sadece "şu an"da var olduğunda, daha sağlıklı kararlar alabilir, duygusal dengeyi bulabilir ve yaşamı daha doyumlu bir şekilde deneyimleyebilir. Belki de ruhsal sağlığımızı korumanın en önemli yollarından biri, hızla kaybolan bu zamanın içinde durmak, nefes almak ve sadece bu anı yaşamaktır.
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2024 - Salı
Uzm. Psk.Dan. Eylül Esra Aksoy

"Zamanı Yavaşlatmak: Anda Kalmanın Gücü ve Psikolojik Faydaları"

Hayatın her geçen gün biraz daha hızlandığı bu dönemde, hepimiz bir noktada aynı soruyu soruyoruz: "Nereye yetişiyoruz?"

Teknoloji, iş, sosyal medya derken zaman, sanki elimizden kayıp gidiyor.

Hızla bir yerlere ulaşma çabası içinde, birçoğumuz anı yaşamayı unuttuk.

Oysa belki de yapmak gereken en önemli şey, sadece durup “şu an”ı yaşamak.

Anda kalmak, yalnızca bir felsefi öğreti değil, ruhsal sağlığımıza doğrudan etki eden güçlü bir alışkanlık.

Zihnimiz sürekli geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygılarıyla doluyken, sadece şu anı hissederek, yaşamı daha derinlemesine deneyimleyebiliriz.

Yavaşlamak da buna benzer bir içsel dönüşümü beraberinde getiriyor.
Hızla koşarken, yaşamın küçük güzelliklerini kaçırdığımızı fark etmiyoruz.

Biraz durmak, adımlarımızı yavaşlatmak, sadece etrafımıza bakmak, zihinsel sağlığımız üzerinde güçlü bir iyileştirici etki yaratabiliyor.

Yavaşlamak, zihnin sürekli koşan motorunu biraz dinlendirmek, kalbimizi sakinleştirmek demek.

Bu, sadece bedenen değil, ruhsal olarak da bir rahatlama hali. Gözlerimizi biraz aralayıp, bir anlığına bile olsa etrafımızdaki dünyayı fark etmek, zihnimizdeki karmaşayı hafifletiyor, stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmamıza yardımcı oluyor.

Psikolojik olarak, anda kalmak ve yavaşlamak, stresin ve kaygının büyük bir düşmanı.

Sürekli gelecek kaygısıyla yaşamak ya da geçmişin gölgesinde kalmak, zihnimizi yoruyor ve bizi tükenmiş hissettiriyor.

Oysa her anı farkında ve bilinçli bir şekilde yaşamak, kaygıyı azaltıyor ve zihinsel berraklık sağlıyor.

İnsan sadece "şu an"da var olduğunda, daha sağlıklı kararlar alabilir, duygusal dengeyi bulabilir ve yaşamı daha doyumlu bir şekilde deneyimleyebilir.

Belki de ruhsal sağlığımızı korumanın en önemli yollarından biri, hızla kaybolan bu zamanın içinde durmak, nefes almak ve sadece bu anı yaşamaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.