Sağlıksız İletişimin Göstergeleri: Farkına Varalım, Değiştirelim   İletişim, hepimizin yaşamında merkezi bir yer tutar. Ne kadar iyi anlaşmak istediğimizi, başkalarıyla ne kadar güçlü bağlar kurmak istediğimizi gösterir. Ancak bazen, farkında olmadan sağlıksız iletişim biçimlerinin içine düşebiliriz. Sağlıklı bir iletişim, karşımızdaki kişinin duygularını anlamak, saygı göstermek ve samimi bir şekilde paylaşmaktan geçer. Ama her zaman böyle mi olur? Gelin, sağlıksız iletişimin bazı göstergelerine göz atalım. Hayatın koşturmasında, bazen istemeden de olsa karşımdaki kişiyi eleştirmeye başlayabilirim. Örneğin, sabah kahvaltısında kahveyi hep geç yapıyorsan, seninle bu konuda anlaşamıyorum diye yakınmak… Küçük bir örnek gibi görünse de, bir süre sonra bunlar birikir ve daha büyük sorunlara dönüşebilir. İşte bu tür eleştiriler, sağlıksız iletişimin başlangıcıdır. Suçlamak, karşımızdaki kişiyi savunmaya geçmeye zorlar, iletişim tamamen kapanır. Bu türden bir dil, ilişkilerde derin bir kırılma yaratabilir. Oysa ki, duygularımızı paylaşırken “Kahvemi biraz daha erken içmek istiyorum, çünkü sabahları daha zinde oluyorum” demek çok daha sağlıklı bir yaklaşım olabilir. Bazen, canımız sıkkın olduğunda ya da üzgün olduğumuzda, bunu başkalarına yansıtmamak için içimize atarız. "Bir şeyim yok" dediğimizde, aslında başkalarının bizi anlamasını engellemiş oluruz. Mesela, sevgilimizle tartıştık ve bir süre birbirimize soğuk davrandık. Ama, aslında biz hala o tartışmadan dolayı üzgünüz. Fakat her şey yolunda gibi davranarak, ilişkideki duvarı daha da yükseltiriz. Oysa duyguları paylaşmak, ilişkilerde güven ve samimiyetin en önemli adımıdır. “Beni kırdın ve hala üzgünüm, ama bunu sana söylemek istiyorum” demek, daha sağlıklı bir iletişimi başlatabilir.   Kimi zaman bir konuşma sırasında sadece kendi düşüncelerimize odaklanır, karşımdakini ne söylediğiyle değil, ne kadar haklı olduğumuzla ilgileniriz. Örneğin, arkadaşımızın hayatında bir zorluk yaşadığını duyduğumuzda, hemen “Ben sana demiştim” gibi cevaplar vermek, aslında onları anlamadığımızı gösterir. Sağlıklı iletişimde, gerçekten dinlemek gerekir. Karşımızdaki kişinin duygularını, söylediklerini anlamaya çalışarak cevap verirsek, iletişim daha derinleşir. Bu, insanı hem dinleyen hem de anlaşılmak isteyen bir taraf yapar. Bir hata yaptığınızda, hemen savunmaya geçiyor musunuz? Mesela, iş yerinde patronunuz size "Bunu zamanında bitiremedin" dediğinde, "Ama işin çok yoğundu ve çok şey vardı" gibi bir cevabınız oldu mu? Bu tür savunmalar, karşılıklı anlayışı engeller.  Bir hata yapıldığında, savunma yapmak yerine “Evet, bu konuda eksik kaldım, bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım” demek çok daha olgun bir yaklaşım olabilir. Savunmaya geçmek, genellikle güvensizlikten kaynaklanır ve bu da ilişkilerde ciddi bir engel oluşturur. Sağlıksız iletişim, aslında çoğu zaman farkında olmadan yapılan bir hatadır. İletişimimizde eleştiriler, savunmalar, yanlış anlamalar yerine daha çok empati ve açık bir dil kullanmak, ilişkilerimizi iyileştirebilir.  Duyguları açıkça ifade etmek, karşıdakini dinlemek, eleştiri yerine yapıcı geri bildirimde bulunmak, sağlıklı bir iletişimin kapılarını açar. Kendimize ve başkalarına daha samimi, daha anlayışlı yaklaşmak, hayatımızdaki bağları güçlendirecektir. Unutmayın, sağlıklı bir iletişim hem iç dünyamızı hem de ilişkilerimizi derinleştirir.