Uzm. Psk.Dan. Eylül Esra Aksoy
Köşe Yazarı
Uzm. Psk.Dan. Eylül Esra Aksoy
 

Kendin Olamamak Neden Kötüdür?

Kendin olamamak, insanın özgünlüğünü kaybetmesi ve içsel huzurundan uzaklaşması anlamına gelir. İnsan, ancak kendi gerçek benliğini ortaya koyarak tatmin edici bir hayat yaşayabilir.   Başkalarının beklentilerini karşılamak ya da toplumun dayattığı rollere uyum sağlamak için sürekli bir maske takmak, bireyin kendi değerlerini, hayallerini ve ihtiyaçlarını göz ardı etmesine neden olur. Bu durum, zamanla kişinin kendine yabancılaşmasına yol açar ve yaşamı anlamsız hissettirebilir. Kendi olamamanın en büyük bedellerinden biri, sürekli bir içsel çatışma yaşatmaktır. İnsan, başkalarının onayını almak uğruna kendi duygularını ve düşüncelerini bastırdığında, içsel bir huzursuzluk hissetmeye başlar. Çünkü birey, doğal olarak kendini ifade etmek ve olduğu gibi kabul görmek ister. Ancak bu ihtiyaç bastırıldığında, kişinin özgüveni zedelenir ve kendine olan saygısı azalır. Bunun sonucunda, birey hem psikolojik hem de duygusal anlamda bir tükenmişlik yaşayabilir. Ayrıca, kendin olamamak sosyal ilişkiler üzerinde de olumsuz etkiler yaratır. İnsanlar, sahici ve içten bağlar kurmak için birbirlerinin gerçek yüzlerini görmek ister. Eğer bir kişi sürekli rol yapıyorsa, çevresiyle olan ilişkileri yüzeysel kalır ve derin bir bağ kurması zorlaşır. Gerçek benliğini saklayan birey, başkaları tarafından anlaşılmadığını hissedebilir ve yalnızlık duygusuna kapılabilir. Bu nedenle, kendin olmak, hem bireyin kendi mutluluğu hem de sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için vazgeçilmezdir.
Ekleme Tarihi: 10 Ocak 2025 - Cuma
Uzm. Psk.Dan. Eylül Esra Aksoy

Kendin Olamamak Neden Kötüdür?

Kendin olamamak, insanın özgünlüğünü kaybetmesi ve içsel huzurundan uzaklaşması anlamına gelir. İnsan, ancak kendi gerçek benliğini ortaya koyarak tatmin edici bir hayat yaşayabilir.
 
Başkalarının beklentilerini karşılamak ya da toplumun dayattığı rollere uyum sağlamak için sürekli bir maske takmak, bireyin kendi değerlerini, hayallerini ve ihtiyaçlarını göz ardı etmesine neden olur. Bu durum, zamanla kişinin kendine yabancılaşmasına yol açar ve yaşamı anlamsız hissettirebilir.

Kendi olamamanın en büyük bedellerinden biri, sürekli bir içsel çatışma yaşatmaktır. İnsan, başkalarının onayını almak uğruna kendi duygularını ve düşüncelerini bastırdığında, içsel bir huzursuzluk hissetmeye başlar.

Çünkü birey, doğal olarak kendini ifade etmek ve olduğu gibi kabul görmek ister. Ancak bu ihtiyaç bastırıldığında, kişinin özgüveni zedelenir ve kendine olan saygısı azalır. Bunun sonucunda, birey hem psikolojik hem de duygusal anlamda bir tükenmişlik yaşayabilir.

Ayrıca, kendin olamamak sosyal ilişkiler üzerinde de olumsuz etkiler yaratır. İnsanlar, sahici ve içten bağlar kurmak için birbirlerinin gerçek yüzlerini görmek ister. Eğer bir kişi sürekli rol yapıyorsa, çevresiyle olan ilişkileri yüzeysel kalır ve derin bir bağ kurması zorlaşır. Gerçek benliğini saklayan birey, başkaları tarafından anlaşılmadığını hissedebilir ve yalnızlık duygusuna kapılabilir.

Bu nedenle, kendin olmak, hem bireyin kendi mutluluğu hem de sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için vazgeçilmezdir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.