Öncelikle, bu inancın kökenini anlamaya çalışın. Şema genellikle çocuklukta yaşanmış bir olaydan, tekrar eden bir duygusal yoksunluktan veya travmadan kaynaklanır.Şemayı tetikleyen anıları ve durumları hatırlayın: “Bu duygu ne zaman ve neden ortaya çıkıyor?”
Şemayı yok saymak yerine onun varlığını kabul edin. “Sevilmiyorum” düşüncesiyle yüzleşmek cesaret ister ama bu, şemayı dönüştürmenin ilk adımıdır.İçsel çocuğunuzla iletişim kurmayı deneyin. O dönemde ihtiyaç duyulan sevgiyi ve ilgiyi hayali olarak kendinize sunun.
Şemaya meydan okuyun. “Gerçekten sevilmiyor muyum?”Kanıtları analiz edin.Hayatınızdaki insanların sevgi ve destek gösterdiği anları hatırlayın. Şemanın dayandığı inançların mutlak olmadığını fark edin.
Kendinizi sevmeye odaklanın. Sevgiyi dışarıdan beklemek yerine, kendinize karşı şefkatli olmayı öğrenin. “Sevilmeye değerim” inancını güçlendirecek olumlamalar yazın. Örneğin: “Ben olduğum halimle yeterliyim ve değerliyim.”
Bu inancı somutlaştırmak için her gün küçük adımlar atın.Kendinize zaman ayırın, keyif aldığınız şeyleri yapın ve kendi başarılarınızı kutlayın.
Şemanın sizi yönlendirdiği davranış kalıplarını fark edin. Örneğin, sevilmediğinizi düşündüğünüzde insanlardan uzaklaşıyor musunuz?Bu kalıpları kırmaya çalışın. Sevgiye açık olun, insanlara güvenin ve sevilmeyi hak ettiğinizi kendinize hatırlatın.
-Şemaların dönüşümü için bilişsel davranışçı terapi (BDT) veya şema terapisi etkili olabilir. Bir uzman rehberliğinde bu süreç daha hızlı ve derin bir şekilde ilerler.
Şema, sadece bir inançtır, mutlak gerçeklik değil. Zamanla, sevgiye dair olumlu tecrübeler yaşayarak ve kendinizi bu tecrübelere açarak “Sevilmiyorum” şemasını değiştirmek mümkündür. Unutmayın, sevilmek sizin doğuştan gelen bir hakkınız