Bağlanma Stilleri
İnsanlarda ve memelilerde anne ve bebek arasında oluşan bir bağlanma stili vardır fakat bu bağlanma stili insan ve memeliler arasında keskin bir çizgiyle ayrılır.
Memelilerde genellikle yavru kendi başına hareket edebildiğinde, yavru annesinin yardımını aramaz.
İnsanlarda ise bu durum çok daha farklıdır. Bebekler doğduklarından üç ay sonra annelerini diğer insanlardan ayırt edebilirler.
Annelerinin ortamda bulunduğunu fark ettiklerinde gülebilirler, gözleriyle annelerini takip ederler ve anneleri odada yokken ağlama eğilimi gösterebilirler.
Bebeklerin tepkileri bize onların anneleri ile olan bağlanma stilleri hakkında bilgi verir.
Bu bağlamda ortaya dört adet bağlanma stili çıkar.
Bu bağlanma stilleri
Güvenli bağlanma,
Güvensiz bağlanma,
Kaygılı bağlanma ve kaçıngan bağlanma olarak sıralanabilir
Bağlanma sadece kişiyi bebeklikte değil ilerleyen çağlarda da etkileyen bir örüntüdür.
Eğer kişi erken dönemlerde annesi ve ya bakım veren ile güvenli bir bağ geliştiremediyse bu onun gelecekteki hayatına da etki edebilir.
Kişi annesi ve ya bakım veren ile kuramadığı bağlanmayı farklı bir nesne ile telafi etmek için alternatif bir bağlanma geliştirebilir.
Bu alternatif bağlanma kişinin partnerine ısrarcı bir şekilde yakınlık kurma çabası olabileceği gibi bir nesneye karşı da geliştirilebilir.
Bebeklikte oyuncak ve ya battaniye tarzı nesnelerle kurulan bu bağlanma yetişkinlikte farklı nesnelere karşımıza çıkabilir.
Bebeklikte güvenli bir bağlanmaya sahip olmayan bireylerde bebeklikteki oyuncak ve ya battaniye tarzı nesnelerle kurulan bağlanmaya benzer bir biçimde cep telefonuyla kurulabilir.
Erken dönemde bebeklerin kurdukları ilişkiler ve bağlanma stilleri onların duygusal ve psikolojik gelişimini etkiler.
Güvenli bağlanma stili bebeği ileri yaşlarında psikopatoloji sahibi olmaktan korur.
Buna karşın güvensiz bağlanma bebeklerin yetişkin yaşamlarında psikopatoloji sahibi olmasında etkili bir kavram haline gelir.
Kişinin sahip olduğu bağlanma stili onun ileriki yaşlardaki sosyal işlevselliğini de etkiler.