Hayatımız boyunca sık sık güçlü olmamız gerektiği öğretilir. Güçlü olmak, sarsılmaz bir duruş sergilemek, ne olursa olsun yara almadan ilerlemek… Ancak güçlü görünmenin şartlarından biri olarak, duygularımızı saklamak gerektiğine inandırılırız. “Ağlama, zayıf görünürsün.” “Derdini belli etme, insanlar seni kullanır.” Bu cümleler kulağınıza tanıdık geliyor mu? Peki, gerçekten duygularımızı saklamak bizi daha güçlü yapar mı? Duygularımızı bastırmak, onları yok ettiği anlamına gelmez. Bir nevi kilitli bir kutuya hapsedilirler, ancak her seferinde biraz daha ağırlaşan bir yük oluştururlar. Duygularını saklayan biri belki dışarıdan dimdik bir dağ gibi görünebilir, ancak içeride bir yanardağ gibi kaynayan bir enerjiyle baş etmeye çalışır. Bu bastırılmış enerji, zamanla fiziksel ve psikolojik sorunlara yol açabilir: kronik stres, uyku bozuklukları, ilişki sorunları… Liste uzayıp gider. Gerçek güç, duyguları saklamaktan değil, onları kabul etmekten gelir. Üzgün olmak, sinirlenmek, hayal kırıklığına uğramak ya da korkmak… Bunların hepsi insana dair ve normal duygular. Güçlü bir insan, duygularını saklayan değil, onları tanıyıp anlamlandıran kişidir. Çünkü duygular, bir şeylerin yolunda gitmediğini ya da bir ihtiyacın karşılanmadığını bize anlatır. Terapötik süreçlerde sık sık şunu gözlemleriz: Kendi duygularını ifade edebilme becerisi kazanan kişiler, hayatlarında daha sağlıklı ilişkiler kurar ve daha özgüvenli bireyler haline gelir. Çünkü duygularını paylaşmak, zayıflık değil, cesarettir. Kendimizi ifade ettiğimizde, yalnız olmadığımızı fark ederiz. Karşımızdaki kişi belki bizim hissettiğimizin aynısını hissediyordur. Bu ortaklık, bizi hem güçlendirir hem de insan olarak bağlarımızı derinleştirir. Bir Psikolojik Danışman  olarak sık sık danışanlarıma şu soruyu sorarım: “Kendi duygularına şefkat gösterebilir misin?” Çünkü başkalarına karşı güçlü görünmeye çalışmak genellikle kendimize karşı katı ve acımasız olmamıza neden olur. Oysa güçlü olmak, önce kendimize iyi davranmakla başlar. Duygularınızı kabul etmek, sizin güçsüz değil, cesur bir insan olduğunuzu gösterir. Duygularınızı saklamak yerine, onlarla tanışmaya ne dersiniz? Ağlamak, sinirlenmek ya da korkmak sizi zayıf yapmaz. Aksine, bu duyguları kabul etmek ve onlarla baş etmeyi öğrenmek, sizi gerçek anlamda güçlü kılar. Unutmayın, dağlar da fırtınalar yaşar ama yine de dimdik ayakta kalır. Duygularınızı ifade etmekten korkmayın; çünkü bu, gerçek bir güçtür. Bugün şunu hatırlayalım: Güç, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmekle başlar