İstismar intihar riskini 10 kat artırıyor

Psikoloji-Sosyoloji 12.10.2023 - 18:05, Güncelleme: 12.10.2023 - 21:27 719+ kez okundu.
 

İstismar intihar riskini 10 kat artırıyor

Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, zaman zaman gündemi meşgul eden intihar davranışı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunduğunu belirten uzmanlar, intihar düşüncesinin bütün psikiyatri hastalarında muhakkak sorgulanması gerektiğine dikkat çekiyor. Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, intihar davranışı ile ilgili en önemli risk grubunun içinde depresyon, bipolar duygudurum bozukluğu, alkol-madde kullanım bozukluğu, şizofreni, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin yer aldığını anlattı. CİNSEL VE FİZİKSEL İSTİSMAR BAĞIMSIZ BİR RİSK ETMENİ Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Bu nedenle bütün psikiyatri hastalarında intihar düşüncesi, ilk değerlendirme ve kontrollerde muhakkak sorgulanmalı. Yine çocukluk çağı travmaları özellikle de cinsel ve fiziksel istismar öyküsü intihar için bağımsız bir risk etmeni olup, olasılığı yaklaşık 10 kat kadar artırmakta. Büyük yaşamsal krizler ve akabinde gelen yoğun stres yükü ile gelen intihar düşüncesi nadir değildir. Yakın dönemde yaşanan ayrılık, boşanma ve ölüm gibi kayıplar, kaza ve hastalık nedenli bedensel yeti kayıpları, kendilik değerinde ya da işten çıkarılma veya iflas gibi toplumsal statüde kayıplar, göç ve taşınma gibi güvenlik duygusunun kaybı, yapılan bir eylemden ya da işitilen bir durumdan ötürü yoğun utanç duygusu kişiyi savunmasız ve çaresiz hale getirebilirken intihar davranışı açısından da risk oluşturabiliyor.” diye konuştu. DÜZENLİ OLARAK SPOR YAPMAK VE YARDIM ALMAYA MOTİVE OLMAK  İNTİHAR RİSKİNİ AZALTIYOR İntihar düşüncesinin varlığının, ne kadar yoğun şekilde olursa olsun, bir girişim ya da tamamlanmış intihar ile sonuçlanacağı anlamına gelmediğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Kişinin sahip olduğu bireysel ve çevresel kaynaklar, profesyonel yardım oldukça etkili olabilir; bu nedenle koruyucu faktörlerin araştırılması ve bunların desteklenmesi gerekir. Yaşamda bir amaca ve gelecek planlarına sahip olmak, zengin baş etme becerilerine, hobilere, iyi iletişim becerilerine sahip olmak, düzenli olarak spor yapmak ve yardım almaya motive olmak intihar riskini önemli ölçüde azaltan bireysel faktörlerdir. Düzenli bir aile yaşantısı, aile içinde sıkı ve yakın bağların olması, evli ve çocuklu olmak, iyi ve tutarlı sosyal desteklere, yakın arkadaş ilişkilerine sahip olmak ise intihar riskini önemli ölçüde azaltan başlıca çevresel faktörlerdir.” diye konuştu.  
Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, zaman zaman gündemi meşgul eden intihar davranışı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunduğunu belirten uzmanlar, intihar düşüncesinin bütün psikiyatri hastalarında muhakkak sorgulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, intihar davranışı ile ilgili en önemli risk grubunun içinde depresyon, bipolar duygudurum bozukluğu, alkol-madde kullanım bozukluğu, şizofreni, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin yer aldığını anlattı.

CİNSEL VE FİZİKSEL İSTİSMAR BAĞIMSIZ BİR RİSK ETMENİ

Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Bu nedenle bütün psikiyatri hastalarında intihar düşüncesi, ilk değerlendirme ve kontrollerde muhakkak sorgulanmalı.

Yine çocukluk çağı travmaları özellikle de cinsel ve fiziksel istismar öyküsü intihar için bağımsız bir risk etmeni olup, olasılığı yaklaşık 10 kat kadar artırmakta. Büyük yaşamsal krizler ve akabinde gelen yoğun stres yükü ile gelen intihar düşüncesi nadir değildir.

Yakın dönemde yaşanan ayrılık, boşanma ve ölüm gibi kayıplar, kaza ve hastalık nedenli bedensel yeti kayıpları, kendilik değerinde ya da işten çıkarılma veya iflas gibi toplumsal statüde kayıplar, göç ve taşınma gibi güvenlik duygusunun kaybı, yapılan bir eylemden ya da işitilen bir durumdan ötürü yoğun utanç duygusu kişiyi savunmasız ve çaresiz hale getirebilirken intihar davranışı açısından da risk oluşturabiliyor.” diye konuştu.

DÜZENLİ OLARAK SPOR YAPMAK VE YARDIM ALMAYA MOTİVE OLMAK  İNTİHAR RİSKİNİ AZALTIYOR

İntihar düşüncesinin varlığının, ne kadar yoğun şekilde olursa olsun, bir girişim ya da tamamlanmış intihar ile sonuçlanacağı anlamına gelmediğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Kişinin sahip olduğu bireysel ve çevresel kaynaklar, profesyonel yardım oldukça etkili olabilir; bu nedenle koruyucu faktörlerin araştırılması ve bunların desteklenmesi gerekir.

Yaşamda bir amaca ve gelecek planlarına sahip olmak, zengin baş etme becerilerine, hobilere, iyi iletişim becerilerine sahip olmak, düzenli olarak spor yapmak ve yardım almaya motive olmak intihar riskini önemli ölçüde azaltan bireysel faktörlerdir.

Düzenli bir aile yaşantısı, aile içinde sıkı ve yakın bağların olması, evli ve çocuklu olmak, iyi ve tutarlı sosyal desteklere, yakın arkadaş ilişkilerine sahip olmak ise intihar riskini önemli ölçüde azaltan başlıca çevresel faktörlerdir.” diye konuştu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sondakikagazetem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.